Karmik Temizlik, en genel açıklamasıyla bebekliğimizden, çocukluğumuza, yaşadığımız, içinde bulunduğumuz durumların ve kötü tecrübelerin travmatik etkilerini ve bizi kötü etkileyen bilinçaltı kalıplarını temizliyor. Böylelikle yerine bizi mutlu eden ve iyiye, gelişmemize yardımcı olacak kayıtlar konuyor. İlişkiler, insanlar, evlilikler, para kazanma, kariyer gibi hayatımızı etkileyen birçok konudaki yanlış kayıtlarımız silinerek hayatımıza doğru ilişkileri, sağlıklı ve temeli sağlam kazanç ve evlilikleri ve aile yaşantısını çekmemizi sağlıyor.
Ayrıca geçmiş karmamızdan gelen sorunlardan şimdiki zaman da bize geçen tüm negatif etki eden kayıtlar da silinerek ve temizlenerek, bize en iyi şekilde ileriye taşıyor ve yapmak istediğimiz atılım ve kuantum sıçramalarda önümüzü açıyor. Güçlü kişiliğin önemli öğelerinden biri de karmik temizliktir.
Bilimsel sınırların ötesindeki Karma anlayışı nedeni ile Batı, Doğu’nun karma yasasının değişik anlamlarını benimsememiş ve karmayı genellikle “Şimdiki Karma” boyutunda incelemeye ağırlık vermiştir. Oysa Doğuda, “şimdiki karma”ya ilâve olarak “Geçmişteki Karma”dan ve “Birikmiş Karma”dan söz edilir.“Geçmişteki Karma” bu yaşamı ve eğer varsa, geçmişteki yaşamın karmasını, “Birikmiş Karma” ise geçmişteki tüm yaşamların karmasını ifade ediyor.
Burada geçmiş zaman “Reenkarnasyon” olgusuna, yani dünyada daha önce de bir biçimde yaşanmış olduğuna işaret ediyor.
Henüz karmanın bir anlamda insanoğlunun “Kara Kutusu”nun, bedenin veya zihnin bir yerinde değildir. Geçmiş karmamızın ruhumuzda taşındığı yani kara kutumuzun yeri ruhtur. Ruh aslında bilinçaltıdır. Bilinçaltı şimdiki zaman boyutunda sadece akıldadır. Aslında geçmiş yaşam karmaları ise ruhta dır. Yine bu öğretiye göre, “Şimdiki Karma” ise, bugünkü yaşamdan ve doğuştan bugüne dek oluşan karmayı ifade ettiği için bilinçaltı anlamına da gelmektedir.
Bugün insanın içinde bulunduğu ruhsal hali ve hissettikleri hep “Şimdiki Karma” ile ilgili. Yapılan her iyilik, en küçüğünden en büyüğüne kadar belleğe yazılıyor ve iyi karmayı oluşturuyor. Bunun tersi, yapılan her negatif hareket ise kötü karma olarak depolanıyor. Dolayısı ile negatif karma negatif (olumsuz) olaylara, pozitif karma ise yaşamda pozitif (olumlu) olaylara sebep oluyor.
Geçmişte yaşanan olumsuz olaylar, hatalar, kötülükler, karmada negatif enerji birikimine yol açarken, yine geçmişte yaşanan olumlu olaylar, iyilikler, fedakârlıklar, yapılmış doğru ve güzel hareketler de karmada pozitif enerji birikiminin sağlıyor. Sözün kısası ne ekerseniz onu bir biçimde biçiyorsunuz.
Metafizik disiplin yasalarına göre enerjinin yok olmadığını biliyoruz. Düşünce enerji olduğuna göre, düşüncelerimiz bedenimizin bir köşesindeki bilgi deposuna devamlı bir şekilde kayıt ediliyor. Beynimiz âdeta muhteşem bir bilgisayarın belleği gibi. Bilgisayar benzetmesine devam edersek, düşüncelerimiz dosyalar halinde saklandığını söyleyebiliriz.
Yani bir bakıma, duygusal, akılsal ve ruhsal konularla ilgili kayıt altına alınan düşüncelerimiz ayrı dosyalarda tutuluyor. Tabii bütün bu varsayımlar metafizik yaklaşımını anlatabilmek için başvurulan örneklemeler. Bu anlatıma devam edersek bizi en çok ilgilendiren dosyalar ise karşılaştığımız olumsuz olayların kara kutumuz olan karmamızda nasıl ruhta not edildiği olacaktır.
Geçmiş zaman karma (ruh) şimdiki zaman karma (Bilinç) arasındaki Kaygı, takıntı, saplantı, korku, fobi, panik atak veya başka olumsuz, negatif kayıtlar her birey için çok önemli.
Bu tür negatif, olumsuz kayıtlar, kişinin strese duyarlılık derecesine işaret ediyor. Bu kayıtların, fiziksel, duygusal, akılsal ve ruhsal bedenimizde meydana getirdiği negatif enerji alanlarının bir şekilde temizlenmesi ile birey kendini sözünü ettiğimiz “Güçlü kişilik” mertebesine hazırlayabiliyor.
Bunun yöntemi de karmik temizliktir. Karmik temizlik özellikle olumsuz anıların temizlenmesine yönelik bir süreçtir.
Karmik temizlik ile sokratesin metafizik düşünce doğurtma (maiotik) yeniden yapılandırmak mümkündür. Böyle bir temizlik ve yeniden yapılandırma felsefi süreci ile kişi normal hayatına, güçlendirilmiş bir enerji, berraklık ve huzur içinde devam edebilir. Karmanın, karmik anıları sakladığı, bilinç dışı paranormal ve metapsişik bir yöntemi vardır.
Bu yöntem bilgisayardaki korunmuş dosyalara, yani verilere benzer. Eğer şifre bilinmiyorsa bu bilgilere ulaşılamaz. Sözü edilen bilgiler berzah âlemi gibi spatyomlarda o kadar derinliklerindedir ki, çoğu zaman böyle bir bilgiden haberdar olunmaz. Temizlenme işlemi, bilgisayardaki kaydı sil (delete) komutunu vermek gibidir. Akaşik kayıtlar böylece enerjik bir şekilde eski kalıplaşmış programlar, modeller ve bunlarla ilgili negatif enerjiler serbest bırakılır ve tasfiye edilir.
İlişkinizde yaşadığınız her ayrılık sizde ve partnerinizde bir karmatik mod yaratır. Bilmeden, bazen bilerek incitirsiniz, kırarsınız, kızdırırsınız. Onun ruhunda kırılmalara neden olursunuz. Ya da tam tersi; partneriniz sizin ruhunuzu yaralar, başkalarına güvenemez hale gelirsiniz.
Her ayrılık ayrı bir öğretici ve geliştirici tekâmül dönemdir ve bir o kadar acı verir. Başlarda özgüven yüksektir. Kızgınlıklar sevgiyi hapseder ve kendinizi onsuz olmaya kararlı sanırsınız. Aradığında vereceğiniz cevapları düşünür, bir daha asla geri dönmeyeceğinizi içinizden tekrarlarsınız. Hatta bu ilişki yüzde yüz bitmiştir sizin için. Günler geçtikçe aranızda geçen güzel şeyleri hatırlarsınız. Günler geçtikçe kızgınlık azalır, güzel anılar daha fazla yer tutar aklınızda. Günler geçtikçe özlem başlar. Aramıyorsa, özlem öyle dayanılmaz olur ki hemen koşup sarılmak istersiniz ama bunu yapamazsınız. Günler geçtikçe tekrar ona sarılmak için çareler ararsınız. Aklınızın bir köşesinde dönseniz bile O’nun değişmeyeceği, hiçbir şeyin daha iyi olmayacağı duygusu olsa da, artık sizde O’nun haklılıklarını anlamaya başlamışsınızdır. Günler, haftalar, aylar çabuk geçer ve O aramadıkça sizi sevmediğine, istemediğine emin olursunuz. Ayrılık nedeni saçma bir bahane gibi gelmeye başlar.
Ruhunuz olgunlaşmaya tam da bu noktada adım atar.
Onu anlamak kendinizi ve başkalarını anlamaya giden yolun başıdır. İlişkilere aşka, birlikteliklere bakış açınız değişir. Aşk bu başınıza vura vura size de öğretir.
İlişkideki kırgınlıkları onarmak, ayrılıkları mutlu sonla taçlandırmak ve bir öğreti dönemi olarak kalmasını sağlamak düşündüğünüz kadar zor değildir aslında. Kişisel deneyimlerime göre Metafizik ve parapsikoloji birlikte kullanıldığında ilişkide tam bir karma temizliği sağlanıyor, partnerinizle birbirinizi affediyor ve yeniden bir araya geliyorsunuz. Ve yine deneyimlerime göre bu noktada havas ilmi ve tılsımlar hiç olmadığınız kadar yakınlaşma ve içtenlik sağlıyor.
“Şu anda varlığımdaki karmalardan, sihir ve büyülerden, nazarlardan, beddualardan, korkulardan, enerji blokajlarından, bütün negatif enerjilerden arınmaya rabbimin izniyle niyet ediyorum.
Ey rahman ve rahim olan yüce Rabbim; yalnız sana sığınıp yalnız sana güveniyorum ve tüm kalbimle sana dua ediyorum. Gelmiş geçmiş tüm günahlarımı bağışla enerji bedenimi ruhumdaki esmalarınla güçlendir ve geçmişin tüm olumsuzluklarından kurtulmasına yardım et. Yarattığın bedenimin, enerji alanımın ve ruhumun kolaylıkla arınmasını izin ver.
Ey rabbim; Ezelden ebediyete, bu boyutta ve her boyutta, bu Evrende ve paralel Evrenlerde, şu anki zaman diliminde ve tüm zaman dilimlerinde;
Beni yarattığın ve karmamdan bana aktarılan: tüm sihir ve büyülerden, tüm beddua ve ahlardan, tüm korkulardan, yerine getirilemeyen bütün sözlerden, ödenmeyen borçlardan, varlığımdaki tüm negatif enerjilerden beni arındır, yuvamı arındır, ailemi arındır, yaşadığım mekânları arındır. Ey bağışlaması bol olan Rabbim.
(3 kez burundan Derin Nefes 3 kez.)
Arınıyorum…
Fiziksel bedenim arınıyor.
Ruhsal ve enerji bedenim arınıyor, zihnim ve duygularım arınıyor.
Yaşadığım mekânlar arınıyor.
Ailem arınıyor.
(Derin Nefes….. Derin Nefes…)……
Teşekkür ederim Rabbim… Teşekkür ederim..
Şu an ne sorun yaşıyorsam hayatta,
Şu an ne sorun yaşıyorsam ailemde,
Şu an ne sorun yaşıyorsam sağlıkta,
Şu an ne sorun yaşıyorsam parada-maddiyatta,
Hepsini sevgiyle kabulleniyorum. Bunları hayatıma ben çağırdım. Bunları sevgiye dönüştürmeye ve temizlemeye niyet ederek dua ediyorum.
(Derin Nefes…)
Rabbim: Bugüne kadar; bilinçli veya bilinçsiz, farkındalık’lı veya farkındalık sız; tüm yaptığım hataların sorumluluğunu üzerime alıyorum…
Seni seviyorum…
Varlığımda bunlara kaynaklık eden ne varsa bunlardan dolayı senden özür diliyorum…
Lütfen beni affet…
Teşekkür ediyorum. (Derin Nefes...)
Bugüne kadar: beni kıran, beni üzen, canımı yakan, bana zarar veren, hakkımı yiyen herkesi bağışlıyorum…
Her şey Rabbim ile benim aramdadır.
Ben özgürüm… (Derin NEFES…)
Kendimi seviyorum…
Varlığımı kabul ediyorum…
Var olan her şeyi ve her durumu ve tüm insanları olduğu gibi kabul ediyorum…
Sağlığı, huzuru, mutluluğu, şansı, iyilikleri, parayı, sevgiyi, ideal eşimi, güzel insanları, kariyerimi, ideal işimi senin ilminle ve kudretinle kendime çekiyorum… (Derin NEFES).
Rabbim benimle…
Güzellikler ve umudum benimle…
Dünya evim gibi…
Bütün insanlık ailem gibi…
Huzur doluyum…
(Derin NEFES).”
Kalp Çakra ruhsallığa somut realitemizde açılmaya başladığımız ilk yerdir çünkü Esas Varlığın bulunduğu yere giden ilk kapıdır, buradaki açılımlar Taç Çakranın da açılmasını sağlar, bu yüzden Kalp çakranın mistik deneyimlere açılan bir yönü de vardır. Evrensel yasalardan Neden-Sonuç, Adalet, Özgür İrade, DNA ve daha nice evrensel kanunu ve gizemi burada öğrenerek gayb ilimlerini gözlemlemeye ve almaya başlarız. Kalp Çakra ve içinde yaşadığımız bu öğrenme deneyimi de aynı zamanda tasavvufta sıfatları almaya başladığımız kendi bilinç mertebesine denk düşer.
Bu mertebede artık günahlarımızdan arınmaya başlarız ve Allah’tan razı olmaya doğru gidiyoruzdur. Bunun yolu da üst çakralardan gelen enerji ve dolayısıyla üst nefs mertebelerinden gelen farkındalık ve idraki uygulamaya koyarak geçebiliriz, çünkü Kalbin açılması ile birlikte Boğaz ve Göz’e de temiz enerjiler gitmeye başlar ve Karmik düğümleri çözerek özruhumuza yani yaşam Gayemizi gerçekleştirmeye doğru gideriz. Burada açılım yapan bir kişi Allah ile bir muhabbet içine girmeye başlamıştır ancak üst çakraların da açılması ile ancak özruh bilincine vakıf olmak mümkündür ki bu bir sonraki mertebelerde ve menzillerde büyük önem teşkil eder. İşin güzel yanı Kalp çakranın açılmalarıyla bilinçli ruh ilişkili olan Taç Çakranın da açılmasıdır ve İlahi Rehberliği somut bir şekilde almaya da bu anda başlarız. Bu ilahi rehberliği takip etmemiz durumunda olumlu veya olumsuz birçok durumla da karşı karşıya gelebiliriz. Ancak neyi neden yaşadığımızı bilmemiz durumunda Allah’tan gerçekten razı oluruz. Bu da Kalp Gözünün Aklın gözüyle birleşmesi durumunda bir anlam ifade etmektedir. Hayat gayemizi gerçekleştirmeye giderken rehberlik hem içerden hem de dışarıdan gelebilir, duru görü içimizdedir ve onun sesini duymayı öğreniriz. Zamanla biz de ustalaşırız ve İlahi Düzenin bir parçası olarak Dünya’ya, İnsanlığa ve Evrene yardım ederiz, bu ustalaşma seviyesi metafizik seviyesine tekabül eder.
Herkesin yaşam gayesi ve ilahi muradı birbirinden farklı olabilir ancak Kalp mertebesinde netlik sağlayacak olan konular;
Özgürlük
Sevgi ve Hizmet
Denge ve Adalet
Ruhsal Esas varlığın somut gerçeklikte ifade edilmesi olarak saptanabilir.
Kalp dairesinin açılmasında gerçek anlamda ruhsal tecrübeler yaşamaya başlarız ve inançlarımız bu seviyede yaşadığımız hakikat olur. Taç Çakra ve Kalp Çakranın beraber çalışması da bize güçlü bir birlik duygusu getirir ancak özruh anlamsal açılmaları Boğaz ve 3. Gözün yardımıyla idrak edilebilir, böylelikle sezgilerimiz ve aklımızla zamanın da açılmaya başladığını anlarız. Bu da kulluk görevimiz olan bilinçli akıl ve eylem seviyelerinde tamamlamak için önemlidir, çünkü bilinçli ruh ta aynı zamanda kaderimizi yazıldığı, El Gayb esması da vardır ve bu ancak gerçek ve tam İman akıl ve idrak ile tamamlanır. Bilinçli ve tam olan İmanın ve Gayb olan hür iradenin açılımlarına bilinçli özruh seviyesinde güçlü bir şekilde şahit oluruz, çünkü verdiğimiz kararların ve yaptığımız seçimlerin hayat yolumuzu açmasına dua ve muhabbet ile şahit olarak buraya gelmişizdir. Bundan sonrasında çok belirgin şekillerde eşzamanlılık durumları ile karşılaştığımızı görürüz, bu aynı zamanda başlarda fark edilmese bile birlik prensibi ile çalışan 3. Gözle bakıldığında suptil bir zamansal açılmadır ve üst boyutlara hazırlık yapar. Karmik kalıpların aşılması ile döngüsel ve durağan zamanı anlarız ve kaderimizin elimizde iradeyle belli şekillerde de olduğunu görürüz. Somut realitemiz bir anda ruhsal bir karakter kazanmaya başlar ve Allah her olayın ardından bize çeşitli suretlerle göz kırpar. Tekamülümüzün de ilerlemenin yolu da hem özruhu aklen ve kalben idrak etmek hem de arınma, ibadet, şifa ve meditasyon gibi ruhsal çalışmalarda bulunmaktır. Burada yaşadığımız farkındalık kazanımı bize Maddi Dünya ötesindeki boyutları algılamamızı sağlar ve Ben ötesi şuur ile tanıştırır. Ömürlük kişiliğimizin ötesindeki esasımızla yaşamayı öğreniriz. Bu esasımız ebedidir ve daha önce birçok hayat yaşamış ve sonrasında da birçok hayat yaşayacaktır.
Ruhsal seviye neden-sonuç, özgür irade ve eylem kanunlarını vurguladığından dolayı ibadet, meditasyon ve ruhsal çalışmalar inançlarımızı eyleme taşıdığı için ruhsal varlığımız için nefes almak gibidir ve devamlılıkla ruhsal yaşamın meyvelerini toplamaya başlarız. Ancak bu seviyede güçlü meditasyonlar yaparken dikkatli olmak gerekir çünkü bedende arınmamış bölümler olabilir. Arınmadan meditasyon yapmak somut ve suptil toksinlerin vücudunuza yayılmasına sebep olabilir. Arınma olmadan Kundalıni enerjisinin yükselmesi bu yüzden bu seviyede psişik rahatsızlıklar yaşamamıza sebep olabilir.
Bu yüzden bu seviyede sadece Beden açısından değil aynı zamanda Aklen ve Kalben arınmamız da ruhsal sağlığımız için önem taşır. Çünkü vücudumuzda tuttuğumuz toksinler veya yaşadığımız rahatsızlıkların ve hastalıkların büyük bir kısmının Kalp seviyesinden kaynaklandığını vicdan muhasebesi içinde görebiliriz. Vicdanen ve Aklen arındığımız sürece Yaratan ile muhabbetimiz gün geçtikçe daha da netleşir ve somutlaşır.
Kalp menzilinin Hakkıyla açılması ile Kundalini enerjisi yakan bir ateş yerine ışık ve sevgiye dönüşür. Burada ruhsal deneyimin bireysel yönüyle ilgili yanılgılarımızı kaldırıp aynı zamanda kollektif yönünü de deney imlemek bu seviyenin açılmasındaki en önemli aşamalardan biridir. Keza Kalp çakranın açılmasıyla sadece Allah ile bağlantı kurmaz, insanlarla daha derin ilişkiler de kurmaya başlarız. Bunun yanı sıra ruhsal varlıklarla da somut bir şekilde iletişime geçmeye başlarız. Bu da Ruhsal varlığımızın uyanışını tecrübe etmemizdir. Burada önemli olan husus kendi iç seslerimizin de algımıza girdiğini olduğunu idrak etmemizdir. İçseslerimiz bizim şuurumuza bağlıdır ve bu yüzden aile genetiğine, kollektif inançlara ve geçmiş yaşamlardaki çözülmemiş karmik durumları işaret eder niteliklerde olabilmektedir. Parapsikoloji, Metafizik veya spiritüalizmin Açılım çalışmaları ruhsal seviyede şifalanmamızı ve geçmiş kişiliklerimizin entegre olmasını sağlar.
Tanrıya ve insanlığa hizmet etmenin birçok yolları vardır. Ona giden ve kabul edilmiş duaları duymak ve onları gerçekleştirmek de kulluk içinde yapabileceğimiz bir görevdir ki zaman zaman bunu hiç farkında olmadan başkalarına yaptığımız iyiliklerin içinde gerçekleştirebiliriz. Bu aynı zamanda Er-Rahim esması ile çok samimi bir şekilde bütünleşebilmemizi sağladığı gibi bu ruhsal varlıklar sayesinde Allah’ın yardımını nasıl gönderdiğini idrak ederiz. Allah’ın yardımı ve şifası bize hem direkt olarak hem de buna Vekil olan İnsanlar, Melekler ve Işık varlıkları aracılığı ile gelebilir. Karmik bedenin ağırlıklarından arınması durumunda direkt olarak Allah’tan gelen şifa enerjisini akıtabiliriz ki bu:
A) Bazı eski ve kollektif inançlarımızın değişmesi
B) Karmik Temizliklerin yapılması
C) Kırgınlık, Reddedilme, Öfke, Nefret gibi ayrılık yapan duygulardan arınmamız
D) kendimizi Koşulsuz Sevgiye açmamız
E) Gölgemizle yüzleşebilmemiz ve arınmamız ile mümkün olabilir.
Ancak ruhsal seviyenin dengesiz olması durumunda özruh şuurunu öğrenme aşamasında olduğumuzdan dolayı, bağlantımız kendi idrakimizde zayıf olmaktadır. Bu da araya aracıların girmesi ile hızlanmakta ve tekâmülümüzdeki problemlerimizin çözülmesini sağlamaktadır. Çünkü bu kozmik ışık varlıkları ile olan iletişimlerimizde Evrensel Birliği öğrenir ve özbilinç açılımlarını yaşarız. Ayrıca bu iletişimler ile Boğaz Menzili/kendini ifade edebilme seviyelerinin önemli bir dersi olan evrensel yaşam ve birlik bilinci ile ilgili derslere hazırlayıcı olmaktadır. Bir veya iki karmik temizleme seansı yapmak bu şuura bizi çok yaklaştırabilmekte zamanın içinden geçmemizi sağlayabilmektedir, çünkü Boğaz çakra bu seviyede aktiftir ve farkındalıkla ve irfanla ilerleyebilmemizi çok kolaylaştırmaktadır. Çünkü bu çakra hakikat bilgisini süzen ve Kalp Gözümüzü doğrultan, Aynamızı temizleyen bir çalışmadır.
Karmanın temizlenmesi de özruh bilincine yani Hayat Gayemize bizi götüren çok önemli bir adımdır. Çünkü Karmik kalıplar temizlenmediği zaman Hayat Gayesinin açılımı zorlaşabilmektedir. Kalp çakranın ışıl ışıl parlaması ile gayemizi anlar ve hayatımıza doygunluk gelir.
Ruhsal deneyimleri objektif olarak yorumladığımız zaman Geçmiş Yaşamlar meselesi üzerine birçok bakış açısı getiriliyor. Ancak metafizik yöntemleri uygulandığı zaman geçmiş yaşamlar algılanabilir ve anlaşılabilir. Kişisel pencereden baktığımız zaman Karma kendi sorumluluğumuzken metafizik seviyede bunun kimsenin tekâmülünü engellemeden aşabileceğimiz gerçeği de ortaya çıkıyor. Ancak metafizik seviyenin farkında lığına tam olgunluğuna erişebilmek için kişinin gerek bireysel, gerek Ailesel-Genetik Karmik düğümleri çözmesi gerekebilir. Bunu da Metafizik-Parapsikoloji-Spiritüalizm gibi mistik ekollerle yapıldığına inanıyoruz.
Karmanızı temiz tutmak için şu 5 kuralı beyninize kazımanızı öneriyorum!
1. Yaşama ve sahip olduklarınıza karşı minnettarlık hissedin. Yaşamınızda sahip olduklarınız için şükredin, şükretme ve minnettarlık hissetme ruh durumuna geçtiğinizde pozitif enerjiler üretir ve sahip olduğunuz için minnettarlık duyup şükrettiğiniz şeylerin daha fazlasını kendinize çekmeye başlarsınız.
Yaşamınızda karşınıza çıkan her şeyi birer öğreti bir sınav olarak görebilmek yüce bir gönül ve kozmik bir bakış açısı gerektirir. Buna sahip olmaya başladığınızda ise artık bu yaşamda iyi kötü kalmaz her şey yaşanması gereken tevekkülle kabullenilen birer olaylar örgüsü olarak karşımıza çıkar. Böylece bugün kötü olarak tabir ettiğimiz kişi ve olaylar, evrensel sevgi çerçevesinden bakılan yüce bir gönül eşliğinde bizi ruhsal tekâmül yolunda ilerleten yardımcı birer etken rolünü üstlenmiş olacaklardır.
Kişi ve olaylara hayatın olumsuzluklarından sıyrılarak bu bakış açısıyla değerlendirdiğimiz vakitte ise, artık onlara kızgınlık, nefret, kin gibi negatif enerji barındıran ve kendi bünyemizi, karmamızı, ruhumuzu ve hayatımızı kirleten hisler hissetmemeyi başarırız.
2. Her hareketinizin temelinde çıkış noktasında sevgi olsun. Kaynağını evrensel ve tanrısal sevgiden alan hiç bir düşünce ve eylem kötü olamaz. Kalbinde gerçekten Tanrı sevgisi ve inancı olan hiç kimse bu dünya üzerinde yaşayan diğer bir canlıya zarar verecek veya üzecek bir davranış sergileyemez.
Hayatın illüzyonu karşısında olumsuzluklar içerisinde boğulurken bazı hatalar yapılmış olsa bile, kalbinde ve düşüncelerinde gerçek sevgiyi taşıyan kimseler mutlaka bu hataların farkına varıp, telafisini etmeye çalışırlar ve hatalar anlaşıldığı vakit zaten tekrarlanmazlar.
Ne yaparsanız yapın bu eylem basit bir cümle kurmak dahi olsa temelinde sevgi yoksa o işi hiç yapmayın o sözü hiç söylemeyin daha iyi! Her sabah uyandığınızda aklınızda sevgi kavramını aktive edin ve gün içerisinde bu felsefeye uygun hareket etmeye çalışın. İnanın buna sadece dikkat ederek bile çok daha iyi bir insan olacaksınız.
3. Sizi motive eden şeyler neler, bunları sık sık kontrol edin, yanlış ve manasız amaçlar edinmeyin. Hem kendiniz hem de çevreniz için pozitif etkiler yaratacak amaçlar peşinde koşun.
Hayatınızda sizi neler motive ediyor, amaçlarınız neler ne uğruna bir şeyler yapıyor veya yaşıyorsunuz bunu sık sık gözden geçirin. Aklınızın negatif amaçlara ve kendiniz haricinde çevrenize negatif sonuçlar doğuracak motivasyon kaynaklarına çelindiğini hissederseniz hemen kontrolü elinize alın.
4. Tavırlarınıza dikkat edin! Bugün yolda yürürken saçıyla dalga geçtiğiniz kişi yarın önemli biri çıkabilir! Tabi bu verdiğimiz en masum örnek!
Pozitif ve sevgi temelli tavırlar içerisinde olmaya gayret edin! Mahkeme duvarı gibi bir surat, soğuk negatif sinirli tavırlar hem herkese itici gelir, hem çevrenizde büyük bir negatif enerji alanı oluşturur hem de karmanıza dolayısıyla da hayatınıza olumsuz olayları ve kişileri çekmenize neden olur!
Pozitif ve hayat dolu görünmek sizi alçaltmaz ya da daha az karizmatik yapmaz!
5. Affedici olun! Affetmek Tanrı’ya mahsustur diye bir laf vardır. Hepimiz içimizde Tanrı’dan bir parça taşıyoruz ve onun erdemlerini yansıtmaya çalışarak daha iyi bir insan/ ruh olmaya çalışıyoruz. Öyleyse hepimiz affedici olmalıyız. Her insan hata yapar sözü ne kadar doğru ise her insan affetme yürekliliğini göstermelidir sözü de bir o kadar doğrudur!
Özetle karmanızı negatif enerjilerle doldurmak hayatınız boyunca hatta reenkarnasyon felsefesince diğer tüm yaşamlarınız süresince aynı negatif etkilere maruz kalmanıza aynı kötü olaylar dönüsünü yine yeni ve yeniden yaşamanıza neden olacak siz dersinizi alıp akıllanana değin bu böyle durmadan devam edecektir!
Temiz bir karmaya sahip olmak daha kolay tekâmül etmenizi, daha özgür bir ruh olmanızı ve yaşamsal pratik açısından ise daha pozitif kişi ve olay örgüleri ile sarmalanmış mutlu bir hayata sahip olmanızı sağlayacaktır!