HTML Editor - Full Version

RUH ANALİZİ VE NÜMEROLOJİ




Ruh insanı tanımlamak için en önemli soyut bir yapı görünümündedir.Ruh yapısı insandan insana farklılık gösterir.Kimi insanlar ruhsal olaylar örgüsü içerisinde yaşam dengesini kurar.Ruh çözümleme sanatıyla resimdeki insana telepatik iletiye girilir.Telepati duyu dışı algı yoluyla iletişim kurma sanatını oluştururken,iki gözle direkt olarak kişinin en son çekilmiş resmine odaklanarak,beynin telepatik enerjisiyle açığa çıkan spiritüal veryasyon ışınlarını insan beyninin hipotalamus kısmına yönlendirilir.İki gözle insan resminin tek gözüne bakarak,zihinde tasarlamalar yapılır.Tasarlamadaki amaç resimdeki kişinin ruh dünyasına inebilmektir.Bu yeteneği elde edebilmek için telepati iletisini modüller aracılığıyla,frekans ayarını yakalamaktır.Frekansa girildiği zaman resimdeki şahsın ruh dünyası hakkında bilgi edilinir.



Ses ruh yapısını deşifre eden en iyi modüldür.Bir insan eğer bu konuda bazı çalışmalar yapmışsa kişinin ses tonuyla o kişinin kişiliği hakkında bilgi sahibi olabilir.Ses tonlarının farklı olması demek,bütün insanların kişilik yapısının birbirinden farklılık göstereceğini gösterir.Aynı şekilde ses tonu birbirine benzeyen insanların ruh yapısı birbirine uyum gösterdiğinden dolayı,aynı kişilik yapısında birleşirler.


Aldatıldığınızdan şüphelendiğiniz,güvenip güvenmemekte şüphelendiğiniz kişiler hakkında ruh fenomen yapısı değişikleri sezebilirsiniz.
Çevrenizde tanımak istediğiniz,kişilerin veya kendinizin kişilik yapısını öğrenmek istiyorsanız veya arkadaşınızı daha yakından tanımak istiyorsanız 
www.metafizikuzmani.com  
site adreslerine erişerek öğrenebilirsiniz.


Aldatma ve İhanet Travmaları:

İnsanlar yaratılış gereği aşık olabildikleri gibi sevebilirlerde,bu sevgi ve aşk aşırı derecede insanları etkilemektedir.Aşırı ve karşılıksız sevgilerden doğan sorunlar bir süreden sonra insanlarda çeşitli ruhsal hastalıkların oluşmasına neden olabilir.


Genellikle sevgililer arasında ve evliliklerde oluşan bu sorunlar,insanların ruh dünyasını bozmakta ve çeşitli hastalıklara yol açmaktadır.Bu konularda size çeşitli öneriler sunmaktayız.Unutmak istediğiniz insanlar veya tekrar güvenmek istediğiniz insanlara nasıl yaklaşacağınıza dair gerekli ruhsal çözümleme yollarını sunulabilinir.


Aldatılma ve ihanet sevgiyi bitiren en büyük sorun ise,bu tür sorunları yaşayan insanlara çözüm yolları sunmakta en büyük çözümdür.
Bir şeyi elde etmesini biliyorsan,o şeyden de çekip gitmesini bilmelisin anlayışıdır.Her insan bunu beceremez.


Bu tür sorunlar içerisinde olan insan,ruhsal yönden bazı hastalıklara derinlemesine iner.Ruh bu konuda çok hassas bir yapıya sahiptir.
İnsanın ruhsal dengesi bozulduğu zaman sarı(aura) ışınımları yayar.


Ruh'un resmini çeken kirlian foğotrafi aura renk dağılımını bir parametreye kaydeder.Ruh'un normal insanlarda ortalama 26-27 gram ağırlığı bulunmaktadır.Ama bu ruh ağırlığı farklılıkta gösterebilir.


Ölen insanın ruhu saatte 760417 kilometre hızla ruh alemine (Berzah)  kanalize olur."Oraya melekler ve cebrail 50 bin yıl olan,bir günde çıkarlar".50000*365=18250000/24=760417 bir insan öldüğünde ruhu bu hızla ( boyut tünelinden )berzaha yükselir.Berzah(kıyamet kopana kadar,ölü ruhların bekletildiği yerdir).Berzah aleminde ruh bedenine kavuşmaz.Ruh büyük günahlarını orada sadece manevi acı ile çeker.

 

Her insanın ruhu dünyaya yüklenmeyle gelir.Yani insan doğduğu zaman çeşitli yeteneklere vakidir.(format)biçimlendirilmiştir.Kimi resim,kimi müzik,kimi konuşma vb gibi özel yetenek tohumları insanın doğduğu an ruhunda tohum olarak atılmıştır.

 


Ruh,dünyaya geldiği bedeniyle bağımlıdır.Ruh ile beden arasında çok ince ve mükemmel bir denge mevcuttur. Dünya içerisinde kesinlikle bir insanın ruhu başka bir insanın ruhuna giremez.reenkarnasyon oluşmaz.Fakat ölen insanın ruhu yeniden dünyaya başkasının bedenine giremez.Ama burada bir benzetme söz konusu olabilir.Yani ölen bir insanın ruh yapısına benzer bir ruhla donatılmış bir ruh yeni bir beden ve ruhla yeniden dünyaya gelebilir.Bu şu anlama gelmez o insan reenkarnasyona uğramıştır diye.

 


Bir insanın ruhu bedeninden çıkmadan kesinlikli o insan ölü olmaz.İsterse o insan 10 kattan düşsün,yada her yeri parçalansın.Bir insanın bütün organları sapa sağlamda olsa,ruhu onun bedeninden çıktığı an,beden yığılı kalarak ölür.Çünkü bedeni hareket etmesine ve canlı kalmasına neden olan sadece ruh tur.Beden nasıl içerek ve yiyerek gereksinimi karşılayarak hayatta kalabiliyorsa.Beden içinde en önemli besin kaynağı nurdur.Nur ise çeşitlidir;sevgi,şevkat,umut,merhamet vb.Birde ruhu yaşatan ilahi nurdur.İlahi nur bazen yüze yansıyabilir.Bazı insanların gerçekten ruhu ,başka insanlardan daha nurludur.

 


Ruh bilimi psikoloji asla değildir.Bazı insanlar bunu karıştırmaktadır.Ruh bilimi spiritüalizmdir.Psikoji ise davranış bilimidir.Yani davranış şekilerini inceler.Bu şu anlama gelmez ruhu davranış belirlemez mi?Evet ama bazı durumlarda,çünkü ruh sadece bu maddi dünyada beden ile birliktedir.Halbuki ruh bedenden bağımsızdır.Çünkü ruh allahın emrindedir.Bazı insanlar kendilerini ataist(tanrıtanımaz)olarak tanıtırlar.Halbuki ataizm diye bir kavram olmasına rağmen,zihnin tanrıyı inkar etmesi veya inanmamasını söyleyebilmesine rağmen.Ruh,bedenden ayrı bir varlık olduğundan,ruh ataist değildir.Ruhun ataist olması için tanrıyı bedenden(zihinden) ayrı olarak inkar etmesi gerekir.Fakat bu imkansızdır.Çünkü ruh yaratanını asla inkara sapamaz.KESİN OLARAK RUH YARATAN TARAFINDAN BAĞIMLIDIR."Bütün canlı ve cansız varlıklar allahı tesbih eder".ayetinde olduğu gibi bunu kanıtlayan ikinci bir ayet olarak" Deki Ey Habibim ruh allahın emrindedir,Ruh hakkında bu kadar bilmeniz sizin için daha hayırlıdır."

 


Ruh elle tutulmaz olup,çıplak gözlede açık şekilde görünmez oluşu onu fenomen olmaktan uzak tutmaz.Fenomenler arası bağlantının varlığından dolayı insan ruhu birbirine bağlanarak aşk olayı meydana gelir.Buğüne kadar aşkın tarifi yapılamamıştır.Aşk ruh fenomenlerin birbirine manyatik açıdan çekimidir.Aşk gerçek olduğundan,aşkın kayıbında ruh beden gibi yara alır.Beden yarası kapanabilirlik gösterir.Ama ruh yarası kapanmaz.Çünkü ruh acı çektikçe kendini geliştirir.

 


Ruh analizinizin doğru yapılabilmesi için doğum tarihinizi,isim-soyisminizi ve en son çektiğiniz resminizi tam olarak eksiksiz göndermeniz gerekir.Ruh analiz tablonuz göndereceğiniz e-mail adresinize en fazla 1 gün içerisinde postalanacaktır.Ruh analiziniz fenomenoloji(görüngü-bilim)ve ruh versiyon analiz haritanız ile birlikte değerlendirilmektedir.


Ruh analizinin amacı,ruh yapınızın ve eğilimlerinin hangi konumda olduğu,psikolojik ve paranormal hastalık belirtilerini saptamaktır.Ayrıca ruh analizinizde parapsikolojik güçlerinizinin  aritmetik sonucuda ortaya  çıkmaktadır.Nazar ,kısmet ,şans ,bereket ,uğur ve etkisinde kaldığınız metapsişik ve paranormal olay ve olgular fenomenleride ruh analiz haritasında belirlenmektedir.

 

Yaşadığınız çevrede içinde bulunduğunuz ruh yapınızı,ruh gücünüzü ve ruhunuzun etkilendiği tüm bilgiler ruh analiz haritasında belirginleşmektedir

 

Nümeroloji nedir?

Nümeroloji eski uygarlıklardan bize aktarılan kadim bir kendini bilme ve yaşama sanatı rehberidir, yani hayatın, evrenin ve bedenimizin kullanma kılavuzudur. Yaratılış ses ile meydana geldiğinden dolayı ruh varlıkları doğmadan önceki ahiret boyutunda, harfleri ve sayıları kendilerine bir karakter kompozisyonu oluşturmak üzere kişisel ezgisinin notaları olarak kullanırlar. Çakra sistemini ve reenkarnasyon yasasını temel alan modern nümeroloji, Ayurveda, Ebced, Kabala ve Pisagor ekolü gibi değişik köklerden beslenir. Harflerin önceki hayatlardan getirilen fıtrat özelliklerine ve doğum tarihindeki sayıların ise bu hayatta gerçekleştirilmesi hedeflenen unsurlara işaret ettiğini savunan Anadolu Nümerolojisi akımı hem Doğu'daki hem de Batı'daki değişik uygarlıkların nümerolojilerini kendi bünyesinde sentezlemektedir. Bu eğitim hem konunun uzmanları hem de yeni başlayanlar için vazgeçilmez bir klavuz niteliği taşımaktadır.

Nümeroloji ne işe yarar?

Son zamanlarda sıkıntılarınız çoğaldı mı? Evde işte sosyal hayatınızda anlaşmazlıklar kavgalar artıyor mu? Kendinizi günbegün daha huzursuz daha stresli hissediyor musunuz? Hiçbir işe yetişemeyip sürekli birikmiş iş yığını altında bunalıyor musunuz? İyi tanıdığınızı düşündüğünüz dostlarınız bambaşka bir kişiliğe bürünüp sizden enerji çalmaya mı çalışıyor?

Kadim Nümeroloji bilimi bütün bu soruların cevaplarını çakralar sistemine başvurarak vermektedir. Dönemsel olarak yaşanan enerji blokajlarının tespitini ve oluşum sebeplerinin izini önceki hayatlardan gelen karmik borçlarınıza değin süren bir analiz sonucunda, sorunlarınızın altında yatan dinamiklere dair farkındalık geliştirebilir ve özgürleşebilirsiniz.

Böylece karşı cinsle olan ilişkilerinizde insanı bıktırırcasına tekrar eden aynı tip senaryolardan kurtulup hayatınıza yön verebilirsiniz. Yakın ve uzak geleceğinize dair hayatın size neler getireceğini, doğmadan önceki yaşam planınıza dair püf noktaların ipuçlarını yakalamak istiyorsanız, nümeroloji sizleri hem kendinizin hem de başkalarının bütün yönlerini ortaya dökmeye davet ediyor. Ex numeris fortuna (kaderimiz sayılardadır,yani sayı yasadır).

Bizler “düzen” anlamına gelen bir kozmosta yaşıyoruz. Atomdan güneş sistemine kadar bütün kainat bir düzen içindedir. Ve düzenin olduğu yerlerde tesadüflere yer yoktur. İnsanlar asırlardır bu düzenin sırlarını ve onu çözebilecekleri formüller bulmaya çalışıyorlar. Zamanla Spiritüel bir öğreti olan “numeroloji” ortaya çıkmıştır. Bu öğreti hem astrolojide hem de diğer gelecek habercisi sistemlerde (örn. tarot), ayrıca da değişik mitolojilerde, efsanelerde ve dinlerde önemli bir yere sahip olmuştur. Sayıların anlamını konu alan eski bilgelik, Maya Uygarlığı, Mısırlılar, Kaldeliler, Sümerliler ve Yunanlılar tarafından çok kullanılırdı. 

(Pisagor, kâinattaki her şeyin belli ölçülere ve sayıları göre düzenlendiğini savunmaktaydı.)

Numeroloji sayesinde, kişisel yaşam görevinizi öğrenebilir, kariyerinizi ve ilişkinizi etkileyebilecek bir hayat planı oluşturabilirsiniz. Ayrıca isminizin analizini yaparak / yaptırarak kendiniz hakkında daha çok şey öğrenebilirsiniz. 
“omen est omen” Latince bir deyimdir ve “ad işarettir” anlamına gelir. Bu deyim, insanın isminin yine onun kaderiyle yakın bağlantıda olduğunu dile getirir. 

Adımız tesadüf değildir o, bizlere doğum haritası misali, kaderimizi açıklar. Birçok sanatçı, adlarının yaptıkları sanata uymadığını düşünerek, onu değiştirmek ister ve kendilerine yeni bir ad koyarlar. Onlara göre bu yeni isimle sanatlarını daha güzel ifade edecekler ve daha çok başarılı olacaklardır. 


Numeroloji ve tezatlar

Aslında numeroloji bilinen en eski bilimdir, çünkü başlangıçta tek bir şey vardı: “bir” veya teklik. Bu teklik Tanrı olarak da adlandırılırdı. Mitolojiye bakıldığında bu cennet sayılırdı, ta ki Âdem ve Havva “farkındalık ağacından” yiyip, iyiyi ve kötüyü fark edene kadar, yani tezatlığa, ikiliğe düşene kadar. Ve böylece algılamamızda tezatlar önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Hayatta her şeyin iki yüzü vardır: yüksek – alçak, şişman – zayıf, karanlık – aydınlık, zengin – fakir, erkek – kadın, savaş – barış vs. Dünyada tek bir yüzü olan hiçbir şey yoktur. 

“İki” böylece ilk eşi (çifti) oluşturmuş ve evrensel geometrinin, bilimsel – analitik dünyamızın öncüsü olmuştur. Diğerleri gibi bizim çağımız da iki sayısına oldukça bağlıdır, çünkü o ayırır, böler ve ayırt eder. 



Temel sayılar (1 – 9)


Sayı 1

İlk tek haneli sayı, başlangıcı ve yaratılışı sembolize eder. Bilim bunu ilk enerji ışını olarak ifade ederdi. 1 sayısından tüm diğer rakamlar çıkar, daha doğrusu onu takip etmektedirler. Ezoterik açıdan bakıldığında o kök prensibi, tanrısal normdur. “Ben varım” söylemini temsil eder ve her şeyin birimi veya ölçüm cetvelidir. 

1 sayısı erkek sayılır: aktif, atak, yaratıcı. 1’in sembolü nokta işaretidir.


Sayı 2

1 sayısı tezatlığa düştüğünde, 2 rakamı ve böylece tamamlanmış bir eş (çift) oluşur. Ancak 2 sayısının amacı teklik değil, bütünlüktür. Vücudumuzdaki birçok organın – özellikle iletişim veya çiftleşmeyle ilgili olanların – eşi vardır. Örn. Akciğer kanadı, böbrekler veya üreme organları. Bu yüzden 2 sayısı dişi taraftır ve anaçtır. Sabırlı, duyarlıdır, kolay uyum sağlar, denge ve uyum arayışını temsil eder. 

2’nin sembolü: iki ucu olan çizgi. 


Sayı 3

3 sayısı toplumsal iletişimi temsil eder. O, eşten dışa doğru yönelip, 1 ve 2’nin özelliklerini birleştirir. Bu sayı iletişim ihtiyacını ve yaşama katılma isteğini güçlü bir şekilde dile getirmektedir. Hıristiyanlığa göre bu sayı tanrısal bir sayı olup Tanrı – Baba (İsa) – Kutsal Ruh üçlük bütününü simgeler. 

3 sayısının temsil ettiği başka üç bütünler de vardır: baba – anne – çocuk, doğum – yaşam – ölüm, beden – zihin – ruh veya bilinç üstü – bilinç – bilinçaltı. 

3’ün sembolü: Piramit veya üçgen (ilk kapalı şekil).


Sayı 4

Başka hiçbir sayı sağlamlığı ve dayanıklılığı bu kadar ifade edemez. 4 sayısının sembolü kare şeklidir. Onda kurallar, sistemler, düzen ve güven saklıdır. 

Bildiğiniz gibi 4 tane ana yön, 4 element ve 4 mevsim vardır. Ezoterik açıdan 4, yaratılış efsanesinin günüdür, çünkü mitolojiye göre yer 4. günde yaratılmıştır. 

İki sayısında olduğu gibi 4 sayısı da denge ve uyum yayar. 


Sayı 5

5 el ve 5 ayak parmaklarına sahibiz. 5 sayısı, 1 ve 9’un tam ortasında yer alır. Piramit şekli bu sayının da sembolü sayılır. Piramidin yükselen sol çizgisinin üzerinde 1 ve 2 sayıları, tepesinde taç olarak 3 sayısı, alçalan sağ çizgisinin üzerinde ise 4 ve 5 sayıları bulunur. 5’in başka bir sembolü ise 5 şualı yıldız işaretidir. Eğer bu işaretin tepesi yukarı gösterirse, bu beyaz, yani iyi sihirli (büyülü) güçlere işaret eder, eğer tepesi aşağıyı gösterirse, kara büyüyü, negatif sihirleri vs. anlatır. 5 sayısı 3 kişilik küçük bir ailenin dışına çıkarak, artık bir grup oluşturmuştur.

Sayı 6

Bu sayı da denge ve uyumu çabalar. Sembolü altı uçlu yıldızdır ve bu sembol zamanında Yahudileri büyük acılar çektirmiştir, çünkü o Hitler rejiminde Yahudi yıldızı olarak deklare edilen Davut yıldızıdır. Bu yıldız eski çağlarda “bilgelerin taşı” olarak bilinirdi. 

Altı uçlu yıldız iki içi içe çizilmiş üçgen şeklidir. Bir üçgenin tepesi yukarı, diğerininki ise aşağı doğru bakar. Burada gizli olan anlam şudur: Tepesi yukarıda olan üçgen, insanlığın Tanrı’ya ulaşma çabasını, tepesi aşağı bakan üçgen ise, Tanrı’nın yukarıda olduğunu ve insanlığa giden temeli oluşturduğunu ifade eder. 

Bal petekleri de 6 köşelidir ve mümkün olan en tasarruflu düzene işaret eder. 


Sayı 7

Mitolojide, efsanelerde ve masallarda sıkça rastladığımız bir sayıdır: 7 cüceler, 7 gök vs. 

Bedenimizde 7 tane ayrı Çakra (enerji merkezleri) bulunulur. 

İnsan her 7 senede bir gelişim devresi yaşar: 7 yaşında okula başlar, 14 ergenlik yaşıdır, 21 yaşında yetişkin olur, 28 yaşında aile yaşamı başlar (bu 35 -42 yaşına kadar uzayabilir) ve 49 yaşında (7x7) ise tamamlanmış olur. Ve sonra bu sirkülasyon yeniden başlar, hem de daha yüksek bir gelişim aşamasında ve bu yaşa kadar edinilen tecrübeler hazinesi kullanılarak. Bu yüzden 7 sayısı kutsal sayı olarak adlandırılırdı. 


Sayı 8

8 sayısına güç, imparator ve kral, Tanrı ve sonsuzluk ( " = sonsuzluk işareti) ve bunların yanında yine sağlamlık ve dayanıklılık (2x4) yazılmıştır. Yatay veya çapraz haldeki sekiz bir sihir işareti olup, aynı zamanda şifalı enerji yayan Tibet sekizi olarak da bilinir. 8’in ortası bir X işaretidir, bu da Kineziyoloji’de beyin-entegrasyonu için önemli bir semboldür. 

Sayı 9

Dokuz, tek haneli sayıların en büyüğüdür. O, bitirmeyi veya tamamlamayı ifade eder. Ondan sonra yeni bir devre başlar, örn. 10’dan 19’a kadar. O, başka bir devreye geçişi simgeler. 

Kişisel Sayılar

Doğumumuzla birlikte 4 ayrı kişisel sayılarla bütünleşmekteyiz. Bu sayılar, bir doğum haritası gibi, yaşamımızda öğrenmemiz gereken derslerle ilgili bizleri aydınlatır. Bu 4 kişisel sayılar doğum tarihimiz ve ismimizin birleşiminden oluşmaktadır. Bunlar, 

1. kişisel sayımız: çevremizle olan ilişkimizi tasvir eder, 

2. ruh sayımız: gerçek dileklerimiz ve beklentilerimizle ilgili bilgi verir, 

3. yaşam çizgisi sayımız: gerçek kaderimizi açığa çıkartır, 

4. kader sayımızdır ve gelecekte yaşamımızı hangi esaslara bağlı olarak düzenlememiz gerektiğini gösterir.



Kişisel Sayımız

Bu sayı, şahsımız ve çevremizle olan ilişkiyi tasvir eder. Böylece diğer insanlar üzerinde nasıl bir etki yaptığımızı, onların bizimle ilgili izlenimlerini ve davranışlarımızın çevremiz tarafından nasıl değerlendirildiğini öğrenmiş oluruz. 

Kişisel sayı, isimdeki ünsüz harflerden meydana gelir. (İsmin tamamı alınır.)


Ruh Sayımız

Ruh sayımız, ruhumuzdaki gerçek dileklerimiz ve beklentilerimiz, davranışlarımızın sebebini oluşturan hedef ve ideallerimiz hakkında bizi bilgilendirir. 

Bu içsel tetikleyiciyi tanıdığımızda ancak, gizli özlem ve içsel güçlerimizle davranışlarımız arasında bir uyum yakalayabiliriz. 

Ruh sayısının temeli, isimdeki ünlü harflerdir. (İsmin tamamı alınır.)


Yaşam Çizgisi Sayımız

Gerçek kaderimizi açıklar ve yaşamda asıl öğrenmemiz gerekeni gösterir. Bu sayı, yaşam yolumuzdaki provokasyonlar, şanslar ve başarı olanakları ile ilgili bizi bilgilendirir. Hayatta hangi dersleri edinmemiz gerektiğini bildiğimiz sürece bunları sahiden gerçekleştirmemiz mümkün olur. Yaşam Çizgisi sayımız bize ayrıca dünyadaki yerimizi ve gelişme olanaklarını gösterir. Sayı, ismin tamamındaki harflerden oluşur. 

Kader Sayımız

Kader sayımız, gelecekteki yaşantımızı hangi esaslara bağlı olarak sürdürebileceğimizi gösterir. Ayrıca var oluşumuzu şekillendiren ve önümüzdeki yolu etkileyecek olan şartları ve fırsatları da tanıtır. Doğuştan beri sahip olduğumuz beceri ve yetenekler daha net anlatılır. 

Kader sayısı, doğum tarihimizden (gün + ay + yıl) meydana gelir. 



İsim Analizi

İsimlerin numaralı, sayısal titreşimini öğrenmek için, alfabenin her harfine bir sayı değeri verilmiştir. 

A = 1, B = 2, C =3…., I = 9, J = 10 / 1 (10’un çapraz toplamı = 1), K = 11 / 2 (11’in çapraz toplamı = 2), S = 19 / 1 (1+9 =10 = 1), T = 20 / 2, U = 21 / 3, Z = 26 / 8. Bu hesaplamaya göre şu harf / sayı tablosu oluşur: 

1 = A, J, S 

2 = B, K, T 

3 = C (Ç), L, U (Ü) 

4 = D, M, V 

5 = E, N, W

6 = F, O (Ö), X 

7 = G (Ğ), P, Y 

8 = H, Q, Z 

9 = I (İ), R 

9’dan büyük sayıların mutlaka çapraz toplamı alınır ve tek haneli temel sayı elde edilir. 

Örnek: MERVE isminin sayısal titreşimi 9’dur. (4+5+9+4+5 = 27 = 2+7= 9)

 

11, 22, 33, 44, 55… gibi tekrarlı sayılar kısaltılmamaktadır, çünkü onlar kılavuz sayılardır. Ve tasvirleri ona göre yapılır. Örneğin 33’ün çapraz toplamı 6 eder. Sonuç, temel sayısı 6 ve kılavuz sayısı 33 arasında gidip gelmektedir. Kılavuz sayısı daha güçlüdür. İsmini temsil ettiği insandan büyük beceriler talep eder, hatta en yüksek kazanç (başarı) olanakları da sunabilir.